2 Haziran 2009 Salı

Futurist PR:)

Çok sık blog yazmasam da en azından iyi bir okuyucuyum. Blog, makale, newsletter ne düşerse, okumaya çalışıyorum. Fakat son zamanlarda yoğunluktan mıdır, yoksa zaman yönetimi konusunda bir gafletten midir bilmiyorum ama bunu da yapamaz oldum:) Az önce de dertlere derman FF'de gaza geldim, en azından son dönemlerde aklımda kalan birkaç konuda laf ebeliği yapmak istiyorum:)

İlk olarak katıldığım Future Talks'da aklımda kalan kelime "etik" oldu. Ufuk Tarhan'ın Future Talks 2 önerileri için attığı postta da dediğim gibi: " Geleceği kurgulamaktan bahsederken, dün Cem Bey'in de değindiği etik konusu var hep aklımda. sağlık, bilim, teknoloji, gıda, üretim, hizmet her konunun geleceği kurgulanıyor fakat etik kavramına kim sahip çıkacak ve onu vurgulayacak? futurizm ile ilgili bir makalede insanların dürüstlük kavramından gittikçe uzaklaştığına değinmişlerdi. Peki kurumlardan neden dürüstlük/ şeffaflık beklentisi gün geçtikçe artıyor? Dün aslında bu soruyu sormak istiyordum ama sonuna doğru çıkmak zorunda kaldım. Geleceğin tüm kurgularının yanında onları besleyecek ve kaydedilen ilerlemelerin iyi amaçla kullanılmasına yarayacak bir kavram olduğuna inanıyorum "ETİK"in.." Futurist PR: etik çerçevesinde, doğruları saptırmayan, olaylara açıklama getiren, anlaşılmasını sağlayan iletişim.

İkinci KSS...Son zamanlarda önüme düşen bültenlerdeki klasik ifade: A firması bilmemneye duyduğu sorumluluk bilinci çerçevesinde B STK ile C çalışmalarına başladı. Bu tür bültenlerden de bana gına gelmeye başladı. Kurumlar var, STK'lar var, projelerle bütçesel eşleşmeye bakıyor gerisi...Ama bu projelerin ne kadar değer yaratacağı ise hep bir soru işareti...Futurist PR, çalışmaların haticesi değil neticesinde iletişim kurgulayacak gibi görünüyor. Yahu daha bismillah yeni başlamışsın projeye, biraz ilerlet de görelim boyunun ölçüsünü... Hemen bülten falan...

Üçüncüsü sosyal medya ile şekillenen bilgi edinme biçimleri ve geleneksel medyaya ne olduğu...Fakat geleneksel medyada subjektif/yandaş süzgeçlerden haber alıyoruz derken, sosyal medyada da bu çok farklı değil...Sadece çok farklı yorumlardan ve diyalogtan yola çıkarak daha seçenekli bir durumdayız. Bu da algılayıp süzebilmek için daha üst bir bilinç düzeyi gerektiriyor. Peki PR'a neler oluyor? Klasik segmentasyondan uzaklaşırken "community management" olarak tabir edilen bir iletişim biçimine kayıyoruz. (tam karşılığını bilen söylesin). Beni nasıl bilirdinize cevabınız artık 26 yaşında, yüksek lisans mezunu, uzun kıvırcık saçlı (TT'ye göre yorgunluklarımın sebebi bu, ağırlık yapıyor:)), Istanbul'da yaşayan...nokta nokta selam, asl? değil. Daha çok ruhu genç kalan, master yapmış ama adam da olmuş, kuaförde sıkılan ama yine de giden, Istanbul Istanbul olalı görmedi böyle keder (trafik) biri...Futurist PR işte bu...daha ince, daha mikro, daha kişiye özel mesajlar...

Bir de futurist mi ütopik mi karar veremediğim bir nokta var...Daha sakin, daha mantıklı, insan gibi insanlardan oluşan bir PR dünyası...:)

Sevgiyle kalıııın:)

Hiç yorum yok: