13 Ocak 2013 Pazar

Savaşa dair...


Bugün bir değişiklik yaparak düz yazı değil, bir şiir paylaşmak geldi içimden...Değerli Hocam Mario Levi' nin Yaratıcı Yazarlık dersinde, elimizdeki bir kaç parça anahtar kelime ile bir hikaye yazmaya çalışmıştım. Fakat daha sonra kalemimden bu şekli ile dökülmüştü...Savaşın acılarına ve anılarına dair...

Dün yine duymuştum sesini
Sokaktaki akordiyonun
Bugün bekliyorum gelmiyor
O da mı terketti beni…
Buraların kışları soğuk
Wolyin’i hatırlatıyor…
Bir de yalnızlığım üstüne
Bu ayaz gözlerimi yakıyor…
Artık duyamadığım ağlayışları
Oğullarına elveda diyen annelerin
1940 şubatıydı…
Camından el sallarken kara trenin
Sımsıcak savaşın kucağında açlık ve yokluk
Bir somun ekmeğe hasret
Kardeşe hasreti unutturur mu?...
Peki ya savaşlar soğuduğunda
Karnımız doyduğunda
İnsanlığın zulme açlığı
Durulur mu?
Çocukluğum Wolyin
Gençliğim Marseille
Şimdi bir Ankara sabahı…
Yeryüzündeki tüm dilleri bilsem
Savaş üzerine yazılmış her şiiri okusam
Yarama çare olur mu?
Kardeşim bir tek sana sesleniyorum
Son 30 yıldır olduğu gibi…
Onlar bana deli diyor…
Akılları ruhlarını sattırmamış sanki…
Susuyorum…
Düşünüyorum kardeşim, 30 yıl sonrasını…
Bir çağ kapanıp bir çağ başlarken
Merak ediyorum
İnsanlığın konuşacaklarını…
Dua ediyorum Tanrı’ya…
Ne olur bağışlasın birgün
Bu çaresiz dünyaya
Huzur ve barışı…
Acılar belleklerden silinmesin…
Ama…
Tüm dillerde anlamını yitirsin
Savaşlar ve hatıraları…

Ufuk Özgül- 2007