Daha önceki kadın ve girişim yazımızı, Dünya Ekonomik Forumu' nda, Desmond Tutu' nun "Biz erkekler yıllarca mahvettik, şimdi de kadınların bir şeyler denemesine izin verelim" sözleriyle kapatmıştık.
Kadının, sürdürülebilir ekonomideki önemli rolünü vurgulayan bir çok etkinliğin ortasında, Türkiye' de Pepsico* ve KAGİDER** işbirliği ile düzenlenen “Kadın Liderlerin Öncülüğü – Sürdürülebilir Ekonomi için Kadının Güçlenmesi” konulu foruma bu hafta katılma şansı yakaladım. Aldığım notların bir kısmını twitter' da #liderkadin etiketi ile bulabilirsiniz. Kurumsal kültürde kadın erkek eşitliğini temel ilkelerden biri olarak kabul eden Pepsico CEO' su Indra Nooyi, Forbes tarafından dünyanın en güçlü 4. kadını olarak lanse edilmiş, çok başarılı ve bir o kadar da naif bir iş kadını olarak karşımızda duruyordu. Indra Nooyi' nin kurumsal yaşamın bir kadın için yarattığı tüm zorluklara rağmen önce ailenin geldiğini söylemekten çekinmemesi de kurumların iş/yaşam dengesi konularında hassasiyet göstermeleri gerektiğini bir kere daha vurguladı.
Kadın, toplum ve iş dünyası üçgeninde önemli istatistiklerden söz edildi. Kadının iş gücüne tam katılımı ile birlikte Gayri Safi Milli Hasıla' da dünyada bazı ülkelerde % 16' ya kadar artış gerçekleşebileceği, Türkiye' de kadının iş gücüne katılımı ile (hala daha alınacak çok yol olmakla birlikte) bunun % 4 artış seviyesinde gerçekleştiği vurgulandı. İlginç nokta, dünyadaki işlerin % 60' ının kadınlar tarafından yapıldığı halde, daha önce de vurguladığımız gibi gelirin sadece % 10' una erişebildiği idi. Nooyi, kurum içindeki çeşitliliğin organizasyonun güçlenmesi ve şirket kültürü açısından değer yarattığını vurguladı. Zihinsel emeğin fazla olduğu alanlarda kadın oranlarının erkekleri geçtiğini ve kadının iş gücüne katılımı için ortam yaratılmasının bir sosyal sorumluluk değil iş sorumluluğu olduğunu belirtti.
Bu noktada, durmak istiyorum; sosyal sorumluluk ve iş sorumluluğu kavramına daha yakından bakmak için. Drucker, bir işletmenin en önemli sorumluluğu tüketici ihtiyacına cevap verebilmektir derken, işletmenin yüksek üretim ve satış oranları ile birlikte, dolaylı olarak istihdam seviyesinde ve sosyal refah seviyesinde yükselmeden bahsediyordu. Nooyi, ve daha bir çok iş dünyasının lideri tüketimde karar vericinin kadın olduğunu vurgularken, istihdamda kadın azınlığının hala daha tartışılıyor olması ise, sorumluluk bağlamında gerçekten üzerinde durulması gereken bir konu.
Oturum sırasında gelen sorulardan biri ise gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler bağlamında, kadını bekleyen öncelikli zorluklar neler oldu. Bu konuda Nooyi, çok önemli bir kavramın altını çizdi: EĞİTİM. Gelişmiş ülkelerde eğitimli kadını bekleyen rol dengeleri ve kariyer zorlukları, gelişmekte olan ülkelerde ise maalesef halen daha eğitime erişim olarak karşımıza çıkıyor.
Milletvekili Şafak Pavey' in söz aldığı bölümde, Türkiye' deki kültürel dönüşüm ön plandaydı ve Pavey sürekli olarak yasalar, hukuk vs. değişimi ötesinde kültürümüzün, bakış açımızın değişimden dem vurdu. Ülkemizde istatistiksel olarak kadının, erkeğe kıyasla çok alt sıralarda seyreden istihdam oranlarının, ailenin önemini vurgulayan bir kadın CEO' yu dinledikten sonra ne kadar ironi ve sorular yarattığını tahmin edebilirsiniz. Türkiye, insan hakları gelişmişlik endeksinde daha çok yol alması gereken bir noktada ve bunu mikro düzeyde aile içindeki sorumluluklarını ötelemeden, toplum ve ekonomik yaşamda rol almak isteyen kadının durumuna indirgediğimizde, 5 çocuk hayaliyle yanıp tutuşan erkeklere bunu anlatmak zor olacak. Bu yüzdendir ki benim yorumlarımdan biri de "biraz da erkeklerden konuşsak keşke" şeklinde bir iç ses biçimindeydi.
Oturuma, sevgili Bülent Eczacıbaşı da katılmıştı. Açıkçası söylemek gerekirse, Eczacıbaşı Topluluğu, inovasyon ve itibar anlamında benim Türkiye' de en beğendiğim organizasyonlardan biri ve paylaşılan istatistikler, kadının iş gücüne katılımı anlamında beni çok mutlu etti. Nitekim, Eczacıbaşı, sürdürülebilir kurum anlayışı kapsamında kadın istihdamında artışın temel olarak kabul edildiğini ve bu oranları yeni işe alımlarda % 40' dan 42 seviyesine çıkardıklarını belirtti.
Forum, bugünlerde Sürdürülebilir Kalkınma konusunda dünyanın gözünü çevirdiği Rio+20 havasında geçti. Sıra Rio+20 yorumlarımda...
*PepsiCo
Hakkında
PepsiCo, her biri yıllık 1
milyar doları aşan perakende satışına sahip 22 ayrı markasının yanı sıra diğer onlarca markasıyla gıda ve meşrubat alanında dünyanın en geniş
portföyüne sahiptir. Ana şirketleri olan
Quaker, Tropicana, Gatorade, Frito-Lay ve Pepsi Cola ayrıca, tüketicilerin
hayatlarına keyif katan, ve dünya genelinde tanınan, saygı duyulan yüzlerce
sağlıklı, lezzetli yiyecek ve içecek üretiyor.Yıllık cirosu 60 milyar dolara
yaklaşan PepsiCo’nun, çalışanları toplum ve gezegenimiz adına daha sağlıklı bir
geleceğe yatırım yaparak sürdürülebilir büyüme hedefini gerçekleştirmek için
birlikte çalışıyor.
Bu hedefe olan bağlılığın aynı
zamanda PepsiCo için daha başarılı bir gelecek anlamına geldiğini düşünüyor ve
bunu “Fayda Gözeten Performans” olarak adlandırıyor.
PepsiCo, “Fayda Gözeten
Performans” vizyonu ile yerel tatlara hitap eden geniş yiyecek ve içecek
yelpazesi sunmayı; enerji ve su kaynaklarını korumak ve ambalaj miktarlarını
azaltmak da dahil olmak üzere çevre üzerindeki etkilerini asgari seviyeye
indirmek için yenilikçi yöntemler bulmayı; çalışanlarına mükemmel bir çalışma
ortamı sağlamayı; faaliyet gösterdiği yerlerde yerel topluluklara saygı
göstererek onları desteklemeyi ve onlara yatırım yapmayı vaat ediyor. Türkiye'de
atıştırmalık pazarında PepsiCo’nun yiyecek şirketi Frito Lay ile 1993 yılından
bu yana, içecek pazarında ise PepsiCo İçecek ile 2009 yılından bu yana Türk
tüketicisine kaliteli ve yenilikçi ürünleri ile hizmet vermeye devam ediyor.
Daha detaylı bilgi için www.pepsico.com.tr
adresini ziyaret ediniz.
PepsiCo’yu aşağıdaki bağlantıları tıklayarak takip
edebilirisiniz:
**KAGİDER Hakkında
KAGİDER -
TÜRKİYE KADIN GİRİŞİMCİLER DERNEĞİ
KAGİDER, Eylül
2002'de 37 kadın girişimci tarafından ülke çapında faaliyet gösteren ve kar
amacı gütmeyen bir sivil toplum örgütü olarak İstanbul'da kuruldu. KAGIDER
bugün farklı sektörlerde aktif olarak çalışan ve değer üreten 260 kadın
girişimci üyesi ile büyümeye ve güçlenmeye devam etmektedir. KAGİDER’in vizyonu,
“kadının üreterek
ve varlığını özgürce ortaya koyarak tüm karar süreçlerinde etkin rol aldığı bir
dünya yaratmak”tır. Misyonu ise, kadın girişimciliğini geliştirmek; ekonomik ve
sosyal yaşamda kadının konumunu güçlendirmek olarak tanımlanmaktadır.KAGİDER’in
temel çalışma alanları; a) Girişimcilik ve Liderlik Çalışmaları ve b) Kadın
Güçlenmesi için Savunu Çalışmalarıdır. KAGİDER İstanbul'da ve Anadolu'nun farklı
illerindeki kadın girişimcilere iş kurma ve geliştirme süreçlerinde kapsamlı
eğitimler sağlamanın yanı sıra, kadın girişimci adaylarına inkübasyon,
danışmanlık ve mentörlük desteği sunar. Diğer taraftan genç kadınlar arasında
farkındalık yaratma çalışmaları ile onları daha iyi eğitim almaları ve iş
yaşamına başarılı geçişleri yönünde destekler.
KAGİDER, toplumsal cinsiyet
eşitliği anlayışını hayatın her alanına yaymak için verilmesi gereken ilk
mücadelenin kadının ekonomik, siyasi, toplumsal güçlendirilmesi olduğunu
savunmaktadır. Bu bağlamda KAGİDER, kadının yerel ve ulusal düzeyde siyasete
katılımını desteklemek; iş yaşamına girişimci ve profesyonel olarak katılımını
sağlamak, eğitime katılımını artırmak, toplumsal yaşamın her alanında görünür
ve etkin olmasını sağlamak için aktif savunu çalışmaları yürütmektedir. KAGİDER
Türkiye'nin AB üyeliğine inanmakta, üyelik sürecine destek vermekte ve bu
süreçte kadınların oynayacağı aktif rolun önemini savunmaktadır.Avrupa çapında
4000 kadın örgütünün bağlı bulunduğu bir çatı organizasyon olan Avrupa Kadın
Lobisi (AKL) üyesi olan KAGİDER bölgesel ve uluslararası kadın kuruluşları ile
yakın ilişki içerisindedir. Uluslararası Kadın İttifakı (TIAW), Akdeniz
İşkadınları Derneği (AFAEMME) ve Balkan Kadın Koalisyonu üyesidir.
facebook.com/kagider.biz