19 Mayıs 2009 Salı

Sizin etik kavramınız ne kadar etik?

Medyada son dönemde ilginç polemiklere şahit olmaya başladık. Bu polemiklerin çıkış noktası "haber", tarafları da bir medya kuruluşu, bir halkla ilişkiler şirketi ve temsil ettiği kurum olunca, değişik bir tablo oluştu.

Tarafların kendi savunuculuğunu yapması gayet normal. Savunuculuktan kastım ise gerçekleştirdikleri ya da gerçekleştirecekleri davranışların, temsil ettikleri roller çerçevesinde yorumlanması gerektiği vurgusunu yapıyor olmaları. (bkz: medya kuruluşu görevini yapıyor, halkı bilgilendiriyor, kişi kendi bireysel savunma hakkını kullanıyor, temsilci şirket iletici rolünü üstleniyor). Tüm taraflar kendine bir rol biçiyor ve rol çatışmalarının ortasında birşeyi gözden kaçırıyor. Kamuoyunun hür irade ile yargıya varabilmesine rehberlik edebilecek bir kavram..."Etik"

Peki etik kavramı bu resimde yer alan tüm tarafların mesleki ve toplumsal rolleri ile değerlendirildiğinde nerede kalıyor?

Kavramlar, sözlük karşılığı, makaleler inceliyorum. Etik ve içinde barındırdığı kavramı tanımlamaya çalışıyorum. Alakalı olabilecek sözcükler seçiyorum:

Saygı
Anlayış
Bilinç
Değer
Erdem
Ahlak
İlke
Sorgulama
Karakter
Davranış
Algı
Tutum
Adalet
Şeffaflık
Kural
Kanun
Örf/Adet
Din
Norm
Toplum
İlişki
Sorumluluk
Niyet
Nesnellik

Oluşan diyaloglara bakıldığında medya organının haber oluşturmada ne kadar etik davrandığı, kurumun veya kişinin cevap verirken ne kadar etik davrandığı ya da kurum/kişiyi temsilen halkla ilişkiler şirketinin ne kadar etik davrandığı mesleki ve kişisel etik kavramları doğrultusunda bireysel olarak çözümlenebilir. Fakat niyet ve şeffaflık, savunuculuk rollerinin gölgesinde kaldığından hep bir soru işareti bırakacaktır.

Toplumlar mahkeme değildir ve konsensus oluşmak zorunda da değildir.

Bu gibi durumlarda tarafların ne olduğu ( tanımlamalar) , bir diğer tarafın yargısına kalmadığı gibi, bulundukları toplumların içinde kavramlara hangi anlamların yüklendiği ile ilgilidir ve bu doğrultuda şekillenir.

Etik kavramı birbirinden bağımsız olamayacak düşünce ve davranış kalıpları içerir. Ya hep ya hiç gibi...

4 Mayıs 2009 Pazartesi

Canım Fiesta Blogger'ların elinde


Amerika'da Ford, Nisan ayı itibariyle Fiesta'nın yeni modelinin tanıtım çalışmaları amacıyla, 100 tane genç blog yazarına aracı 6 aylığına veriyor. Blog yazarları bu altı ay boyunca edindikleri deneyimleri video, blog post vb. birçok içerik şeklinde yayınlayacak.

Ford'un bu içerikler üzerinde hiçbir şekilde etkisi olmaması durumu ise aslında tam bir kumar. Fakat Ford, genç ve teknoloji meraklısı hedef kitlenin aracı beğeneceğinden emin ki bu riski alıyor.

Seçilen bloggerlar ise tabiki de kendi kategorilerinde hit alan ve birçok kanaldan takip edilenler.

Ford'un bu girişiminin benzeri Chevy Tahoe için felaketle sonuçlanmıştı. Bakalım markasını bloggerların eline bırakan Ford'a bunun geri dönüşü nasıl olacak.
p.s.: ben de genç ve acaip teknoloji meraklısı olmasam da teknolojiden anlayan ve Fiesta'nın bir önceki modelini kullanan biri olarak şimdiden söyleyebilirim. Fiesta'nın yeni modeli çok tatlı!!!