17 Ocak 2008 Perşembe

İşveren Markası ve Mükemmel Aday Deneyimi


Marka, kuşkusuz, şirketlerin en önemli varlıklarından biri haline geldi. Sadece üreticiden tüketiciye doğru zihinde yaratılmak istenen algı çalışmaları dışında, rekabet dünyasının arayışları ve kurumsal başarıyı ilgilendiren birçok faktörle beraber, değişik alanlarda da markalaşma, ileriyi gören şirketlerin stratejik planlamalarında başrollerde oynuyor. "Employer Brand" yani "İşveren Markası" ise potansiyel, mevcut ve eski çalışanlarınız gözünde nasıl bir İŞVEREN olduğunuzla ilgilenen birkaç yıllık bir kavram. "Great Places to Work" ve"Fortune 10o Best Companies to Work For" gibi araştırmaların sonuçlarına ve kamuoyu yansımalarına bakınca, iyi bir işveren olmanın, stratejik düşünen şirketler için bir tercih değil gönüllü bir zorunluluk haline geldiğini anlamak pek zor olmuyor.

Candidate Experience(aday deneyimi), açık olduğu üzere potansiyel çalışanlarınızla ilgilenen bi kavram. İşe alım süreçlerinde kişi ile ilk iletişim kurulan noktadan başlayarak görüşme sırasındaki tavırlara, olumlu ya da olumsuz geri dönüşlere kadar uzanan bir alanı kapsıyor. Peki neden önemli bu "candidate experience"?

Şimdi teorileri bir kenara bırakalım ve iş arayan herkesin başına en az bir kere gelmiş birşeyden söz edelim: İş görüşmesi. Bir şirket sizi iş görüşmesine çağırıyor, fakat telefondaki kişi sanki yapmaması gereken birşey yapıyormuş kadar sizinle konuşmaya isteksiz. Görüşme saatinde oradasınız, fakat görüşmek için 2 saat daha bekletiliyorsunuz. Daha sonra iş görüşmesi için bir odaya alınıyorsunuz fakat ortada geç kalındığı için özür dileyen kimse yok. İş görüşmesini yapan kişi cevaplarınızdan çıkardığı analizleri direk yüzünüze söylüyor ve pek de saygılı değil. Biz sizi olumlu ya da olumsuz ararız diye gönderiyorlar. Sonra haftalarca ses yok...Bu ve buna benzer birçok olumsuz aday deneyimi sıralayabiliriz...

Pazarlama dünyasına süzülenler kulaktan kulağa pazarlamanın gücünü bilirler. Olumlu veya olumsuz, insanlar birbirlerine deneyimlerini ya da başkalarından duydukları deneyimleri aktarmak için sadece yüzyüze olmaya muhtaç değiller. Gelişen teknoloji sayesinde, sağır sultan duymasa bile okuyor artık. Böyle bir gerçekliğin ortasında, bir gün şirketinizdeki olumsuz aday deneyimleri ile ilgili sıralanmış düşünceler görmek istemiyorsanız, aşağıda belirtilen linkteki orjinal düşüncelere kulak vermekte fayda var. Tabi amacınız hala "tercih edilen işveren olmak" ise...



Okuduklarım içinde en çok dikkatimi çeken, işverenlerin olumlu ya da olumsuz size haber vereceğiz dedikten sonra büyük oranda hiçbir zaman haber vermemesi. Evet, bu benim de başıma geldi. Görüşme süreci sona erdirilmiş adayla kurulacak iletişim, nedense bir külfet gibi görülüyor. Oysa ki ayrılacak kısa bir zaman ummadığınız harikalar yaratabilir. Bu konuda takdir etmek istediğim firma ise P&G, kendileri ile birkaç görüşme aşamasından sonra düşünmediğim bir pozisyon olduğuna karar vermemle beraber(kızmayın, pozisyonun geleceğini öğrenebilmek için o noktaya gelmem gerekiyordu) bana görüşme noktasından ayrıldıktan sonraki 2 saat içinde bir mail attılar. İnanın, böyle bir mail sadece benim P&G ile ilgili düşüncelerimi değil bu deneyimi paylaştığım herkesi etkiledi.(Bkz: şu anda bunları okuyan siz).
"Candidate experience" sadece görüşme ve görüşme sonrasıyla değil, genel iş arayanların sizinle ilk irtibat kurduğu noktalarda da değerlendirilebilir. Bu yüzden özellikle kurumsal web sitelerinin, kurum kültürü ve çalışanları ile ilgili bilgiler vermesi, adayı olumlu etkiliyor. Net bir şekilde potansiyel çalışan olarak kimleri hedeflediğiniz, değerleriniz, vizyonunuz, misyonunuz ve nedenler...İnsanlar neden sizinle çalışmak istesin...Şirketi ve neden çalışmak için iyi bir yer olduğunu araştırma imkanı veren kurumsal web sitelerinin, kurum itibarına katkısı çok büyük. Bu konuda en iyi uygulama örnekleri ile ilgili, aşağıdaki araştırmaya göz atmanızı öneririm.


İşveren Markası insan kaynakları uygulamalarından çok daha fazlası aslında. Her ne işveren markası programı hazırlarsanız hazırlayın, edinilen deneyimlerle verilen vaadlerin kesişmemesi, her markayı olduğu gibi işveren markanızı da baltalayabilir. Bu yüzden iyi bir aday deneyimi, şirketlerin kendilerini kanıtlamaları için iyi bir fırsat. Doğru ve aksaksız bir aday deneyimi, nihai amaçlardan biri olan kurumsal itibara önemi farkedilmeyen bir şekilde katkıda bulunuyor. Rekabet dünyasında farkı farketmek gerek....

Hiç yorum yok: