28 Eylül 2009 Pazartesi

Web 2.0 için PR Etiği

Güvenilen kaynakla bilgi alışverişi...İnternetin olmadığı dönemlerde kısıtlı iletişim teknojileri ile gerçekleştirilen eylem, özellikle web 2.0 teknolojilerinin hayatımıza girmesi ile hızlandı, kapsamı genişledi ve kulaktan kulağa yayılımı hızlandı.
Günümüz koşullarında, bir çok aktif internet kullanıcısı, aynı anda hem hedef kitle hem de rol modeli işlevini görürken, içerik sağlayıcıları ve halkla ilişkiler fonksiyonları arasında "etik" bir bağ kurulmaya çalışılıyor.
Halkla ilişkilerde etik yeni bir konu değil elbet, hatta meslek kadar eski...Nitekim mesleğin saygınlığının artmasının etik kodlara uyumla paralel ilerlediğini söyleyebiliriz. Ne de olsa ilgili her kitap tanımında geçtiği gibi "hedef kitlelerle iki taraflı kazanım yaratma" ancak ve ancak şeffaf ve dürüst bir iletişim modelinden geçiyor.

Halkla ilişkiler tarihi bu çerçeveden uzak olumsuz vakalar barındırsa da bugün bir meslek sahibi olarak anılmak isteyen her icraatçi bu etik kodlara uyacağını taahhüt eder, bu prensipleri kabul eden şirketlerde çalışmak ister.

Sosyal medyanın geleneksel medya kanallarına nispeten özgür yapısı ile hayatımıza girmesi ile birlikte halkla ilişkiler fonksiyonu da daha esnek ve yaratıcı olma şansı yakaladı, hedef kitlelerle direk iletişim kurma ortamı doğdu. Bu ortamda marka/kurumun pozitif içerik yaratma arayışı tüketicilerin gerçek düşüncelerini paylaşması ile şekillendi, oyunun kuralları belirlendi, yanıltıcı/ sahte içerik elendi.

Sosyal medyanın bu kadar yükselmesinin başlıca sebeplerinden biri de bu değil miydi? İletişimi gerçekten kişiler ve gruplar arası boyuta taşıyan, daha güvenilir olarak anılan bir ortam? Bu noktada online ya da offline yürütülen iletişim çalışmaları için bağımsız bir etik kod yaratmak anlamsız olurdu.

Sosyal medyada PR etiği ders konularına bile girmeye başlarken, mesleki dernekler de bir prensip oturtmaya çalışıyor... CIPR da (Chartered Institute of Public Relations) bu prensip çerçevesinde yayınladığı sosyal medya için etik kodlarında uygulayıcılara yol gösteriyor.

Bu manuelin bir bölümünde sosyal medyanın dinamiğini tanımlarken diyor ki:

"İtibar süreklidir"

Yani bir marka/kurum geleneksel mecralarda hedef kitle ile buluşurken hangi algıyı uyandırıyorsa sosyal medya da onun bir uzantısı olacaktır. Bu sebeple markaların dolayısıyla onlara bir iletişim stratejisi çizen PR uzmanlarının da sosyal medya ortamında sahte kimlikler ve sahte içerikler ile uzun vadede gerçek bir iletişim başarısı yakalayamayacakları görülüyor.

Sosyal medya nedir diye başlayan, PR uzmanlarına yol çizen, SEO, online reklamcılık gibi konularla bağlantı kuran ve uygulama noktasında tüm bunları etik bir resme oturtan bu kılavuz, bugün "ben Online PR yapıyorum" diyen herkesin elinde olmalı...Ancak ve ancak bu şekilde sektör standartları belirlenir, sosyal medya markaların uzun vadeli başarı beklediği, hedef kitlelerin de güven duyduğu bir ortam haline gelir.

Hiç yorum yok: