12 Mayıs 2010 Çarşamba

Sosyal Medya Prensipleri ve Çalışan İletişimi

Geçtiğimiz ay US' de gerçekleştirilen New Communications Forum 2010' da dijital kültürün iş ve pazarlama dünyasındaki etkileri ile ilgili bir çok konunun ele alınacağından bahsetmiştik.
Oturumların yansımaları sürerken, mümkün olduğunca çok kaynak tarayarak neler konuşulduğu ile ilgili bilgi toplamaya çalışıyorum. Bu süreçte dikkatimi çekenlerden biri de Eric Schwartzman' ın şirketlere ve çalışanlarına yönelik hazırladığı "Social Media Policy"- "Sosyal Medya Prensipleri" şablonu..
Dijital dünyada varlık göstermekten kaçınsa bile, şirketlerin bu prensip maddelerinin üzerine eğilmesi gerektiğini ve çalışanlarını oryantasyona tabi tutması zorunluluğunu daha önce de defalarca vurguladık. Çalışan kimliği ile kişisel kimliğin çakıştığı sosyal profiller, bir şirketin online iletişiminde sunduğu resme ister istemez dahil oluyor. Bu resimdeki çalışanlar, eğer şirketle paralel prensiplerde hareket edebilir ve aynı ses tonundan konuşabilirse, gönüllü elçiler ve online şirket sözcüleri gibi hareket edebiliyorlar. Ya da olur olmaz bir şekilde içerik yaratarak, şirketin online ya da offline farketmez itibarına zarar verici davranışlar içine girebiliyorlar.
Bu prensipler bütünü, sadece şirketin çıkarlarını gözetmiyor. Çalışanların sorumlulukları kadar haklarına bir ışık tutarak, herhangi bir anlaşmazlık durumunda izlenecek yolu belli ediyor. Ve aslında çok güzel bir noktaya da değiniyor;
"Çalışanlar hiçbir şekilde kurum ya da marka adına üstü kapalı savunma, pazarlama veya halkla ilişkiler çalışması yapmamalıdır. Ancak ve ancak kurumla ilişkisini ifade ederek, kurumu ilgilendiren bir konu hakkında fikir beyan edebilirler. Kurum adına sadece resmi şekilde bu alanda görevlendirilmiş kişiler konuşabilir. "
Kurum adına yetkilendirilmeden ve profesyonel ilişkiyi ifşa etmeden yapılan açıklama ve yorumların ne gibi sıkıntılar yarattığına zaman zaman şahit oluyoruz.

Bu ve benzeri çatışmaların önüne geçebilmek için, şirketlerin, online ortamdaki her türlü pazarlama ya da iletişim aktivitesine girişmeden önce , gerçek dünyada bir nevi marka elçileri olan çalışanları ile hak ve sorumluluklarına dair fikir birliğine varması gerekiyor. İş sözleşmesi hükmünden çok da farklı olmayan bu uygulama ile hem çalışanların gücünü arkasına alabilir hem de işveren markası ve itibar yönetimine katkıda bulunabilir. Ayrıca çalışanların internetteki erişimini kısıtlayıcı uygulamalar yerine, iş saatleri süresince kullanım koşullarına dair bir takım prosedürler de geliştirerek daha esnek bir şirket politikası güdebilirler.


Social Media Policy Template

Hiç yorum yok: