10 Kasım 2009 Salı

HR ve İletişim Nereye Gidiyor? Öne Çıkan Kavramlar ve Notlar...

15.11.2009/ Geçtiğimiz hafta PERYÖN'ün 17. defa düzenlenen Ulusal İnsan Yönetimi Kongresi'nde Küresel Mali Kriz "Out, İletişim ve İstihdam "In" (Mi?) konulu oturumdaydım. Dünyanın en büyük halkla ilişkiler şirketlerinden biri olan Fleishmann Hillard ve yine dünyanın en büyük kariyer sitelerinden biri olan Monster'ın üst düzey yöneticilerinin yer aldığı oturumda ekonomik kriz, değişen iş gücü ve HR iletişimi ele alındı.
Ekonomik krizle birlikte gerçek değer yaratan, doğru rolde doğru insan kullanımının önem kazandığını hepimiz biliyoruz . İş gücü profilindeki en önemli değişiklik ise , önümüzdeki 15 yıl içerisinde Y jenerasyonunun yönetim kademelerinde yer almaya başlaması ile işveren- çalışan arasındaki ilişkilerde gözlenecek deniliyor. Monster VP'ye göre daha talepkar, işveren karşısında daha güçlü konuma gelecek olan bu kalifiye nesil, aynı zamanda sıklıkla iş değiştirdiği için gerçek "yetenek" kaynağı bulma konusunda da şirketler zorluk çekmeye başlayacak.
Oturumda iş/ yaşam dengesi konusunda daha hassas olan, maaştan daha başka arayışlara giren bu kitleyi etkilemek için benim de zaman zaman değindiğim önemli bir kavram işaret edildi: "İşveren Markası"...Başarılı bir kurumsal stratejinin artık ayrılmaz bir parçası olan "İşveren Markası" önümüzdeki yıllarda daha da önem kazanarak "Yetenek" leri bünyesinde toplayan şirketlere açık ara bir liderlik sağlayacak.
Fleishmann Hillard, ekonomik krizle birlikte şirket içi ve HR communication alanındaki danışmanlıklarında benimsedikleri felsefeyi paylaştı. Krizin etkilerinin hala hissedildiği bu dönemde "İletişim"in en önemli kavramlardan biri olduğuna değinirken, çalışanları ve paydaşları ile etkin iletişim sürdürmek isteyen şirketler için dijital medyayı işaret ediyor: "Ceo Blog".
"Online iletişim" e doğru bu yönelim, beraberinde işe alım yöntemlerinde de popülerleşmeye başlayan "sosyal medya kullanımı" konusunu gündeme getiriyor. Bir diğer konu ise şirket içi "Eğitim", öyle ki çalışanlar maaşları artmasa bile eğitim olanaklarından vazgeçmek istemiyor. Peki zaman ve diğer kaynakların kısıtlandığı ve online iletişimin güçlendiği bu noktada "E-learning" konusunun da önem kazanacağını söyleyebilir miyiz? Kesinlikle!
Çalışanlarla ilişkilere değinmişken , tüm paydaşlara karşı " Sosyal Sorumlu" olması gereken kurumlar da ele alındı. Bu noktada bir iletişim danışmanlığı şirketinden duyulan şu sözler de gayet yerindeydi: "KSS'yi, şirketin diğer anlamsız faaliyetleri için bir telafi olarak kullanmayı bırakın"
...Ve "İtibar Yönetimi"...80+ yaşında ve aslında ne iletişim ne de yönetim danışmanlığı ile alakası olan bir kadının söyleminden aktarıldı: "Herkes hakettiği itibarı görür"
Çok keyifli ve faydalı bir oturumdu...

Hiç yorum yok: